بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٢٨

Ancak Allah’ın ihlâslı kulları başka.

– Diyanet İşleri

وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِى ٱلْءَاخِرِينَ ١٢٩

Sonradan gelenler içerisinde ona güzel bir ad bıraktık.

– Diyanet İşleri

سَلَٰمٌ عَلَىٰٓ إِلْ يَاسِينَ ١٣٠

İlyas’a selâm olsun.

– Diyanet İşleri

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ ١٣١

Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

– Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ ١٣٢

Çünkü o bizim mü’min kullarımızdandı.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ لُوطًا لَّمِنَ ٱلْمُرْسَلِينَ ١٣٣

Şüphesiz Lût da peygamberlerdendi.

– Diyanet İşleri

إِذْ نَجَّيْنَٰهُ وَأَهْلَهُۥٓ أَجْمَعِينَ ١٣٤

(134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.

– Diyanet İşleri

إِلَّا عَجُوزًا فِى ٱلْغَٰبِرِينَ ١٣٥

(134-135) Hani biz onu ve geride kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın (kâfir olan eşi) dışında bütün ailesini kurtarmıştık.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ دَمَّرْنَا ٱلْءَاخَرِينَ ١٣٦

Sonra da diğerlerini yok ettik.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِم مُّصْبِحِينَ ١٣٧

(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

– Diyanet İşleri

وَبِٱلَّيْلِۗ أَفَلَا تَعْقِلُونَ ١٣٨

(137-138) Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu